1 Mayıs’ın Direnci, 365 Güne
1 Mayıs alanlarına taşıdığımız coşkuyu, birliği, mücadele ruhunu, örgütlülüğü, örgütlenme fikrini sürdürmeliyiz. Üreten ellerin dünyayı yönetebileceği fikrini, 365 gün boyunca yaymalıyız. İşçi sınıfının her yerde, her fabrikada, her markette, her şantiyede, her sendikada; işçilerin söz sahibi olduğu bir dönemi var etmeliyiz.
Ülkemizde ve dünyada kapitalizmin krizi derinleşiyor. Covid-19 salgını bahane edilerek fabrikalarda, atölyelerde, mağaza marketlerde, şantiyelerde, kuryelik firmalarında emeğimiz ve alın terimiz sömürüldü. Sendikalı olma hakkımıza baskıyla, tehditle, mobbingle engel olunmak istendi. Böyle bir süreci yaşadık.
Elbette ki sendikal bürokrasinin çalıştığımız her alana kan emici bir vampir misali sirayet ettiğini de gördük… Bütün bunlara karşın işci sınıfının birçok yerde örgütsüz de olsa mücadelesi ve direnişi sonucunda kazanımlar örüldü.
Bütün bunların ışığında fabrika fabrika, şantiye şantiye, market market gezdik. Açtığımız stantlarımızla, dağıttımız bildirlerle, yaptığımız afişlerle örgütlülüğümüzü büyüttük. İşçi emekçi kortejlerini kurarak 2022 1 Mayısına geldik. 1977 1 Mayısının direnciyle, İstanbul Maltepe’den Diyarbakır İstasyon’a kadar meydanları doldurduk. Ülkenin ve dünyanın dört bir yanındaydık. Elleriyle bu dünyayı var edenlerin, dünyayı yöneteceği inancı ve umudu ile 1 Mayıs’ı kutladık. Sadece başkanlar konuşsun fikrini çöpe attık. İstanbul’da kurduğumuz kürsümüz ile işçiler konuştu, yarınlara dair fikirlerini en gür ve en coşkulu şekilde dile getirdi. O meydanlara gülen yüzümüzü, coşkumuzu, halaylarımızı, ıslıklarımızı, zılgıtlarımızı, bu içi geçmiş ve kokuşmuş düzene öfkemizi götürmeyi de ihmal etmedik. Ve tabi ki Gezi’deki “bu daha başlangıç mücadeleye devam” sloganımızı yanımızdan eksik etmedik.
1 Mayıs Bir Gün, Mücadele Her Gün
Elbette tüm gücümüzle, örgütlülüğümüz ile her bir çalışmamız ile 1 Mayıs alanlarına aktık. Ama 1 Mayıs’ı atlattık, artık köşemize çekilebiliriz dememek gerek. Çünkü kapitalizm ve işbirlikçileri durmayacaktır. Bizden hep bir eksiltmenin yollarını arayacaktır, bizi birbirimizden koparmanın formülleri üzerinde çalışacaktır. O yüzdendir ki 1 Mayıs alanlarına taşıdığımız coşkuyu, birliği, mücadele ruhunu, örgütlülüğü, örgütlenme fikrini sürdürmeliyiz. Üreten ellerin dünyayı yönetebileceği fikrini, 365 gün boyunca yaymalıyız. İşçi sınıfının her yerde, her fabrikada, her markette, her şantiyede, her sendikada; işçilerin söz sahibi olduğu bir dönemi var etmeliyiz.
Tekstil-İş Sendikası
Örgütlenme Koordinasyonu Üyesi
Ferhan Yılmaz